Ankara’da doğup büyüyen Cem Kangotan askerliğini tamamladıktan sonra Alanya’da doğa sporlarıyla uğraşır ve araç kiraya vermeye başlar…
Hikayeyi kendisinden dinleyelim:
“Ben 70/ 80’li yıllarda ailemle tatile Alanya’ya gelirdim. 3/4 hafta kalırdım. Biraz hiperaktifmişim herhalde Alanya’nın her yerini gezermişim, sokaklarında top oynarmışım, kumsalında ata binermişim, çaylarında yüzermişim, diskolarında dans edermişim falan
filan. Şimdiki iş adamları ve diğerleriyle, yörenin insanlarıyla tanışmışız o günlerde. Mesela Kıbrıs barış harekatını duyduğumda Alanya’da denizdeydim. Sonra üniversite, askerlik derken 1988 de Turizm amacıyla Alanya’ya yerleştim. Evlenmiştim ve ailelerimiz çok karşı çıktılar. Entegrasyon sıkıntısını 1988 den beri çekiyorum. Karım için daha zor oldu.
Burada, kendi ekonomini sağlama aldığın sürece iyisin yoksa yok olursun. Küçük yerler, küçük insanlar, düşük eğitim seni anlamaz ancak sende ne var diye bakar, merak eder ve çabucak tüketir. Çok İdealist olmak lazım çoook.
1988 Mayıs ayında bir dükkan kiralayıp, çok da fazla araştırma yapmadan buralarda yaşamaya başladık. Zaman geçtikçe alıştık ve kendimizi işe verdik ve yaklaşık 20 yıl geçti.
Hala buradayız. Hiçbir zaman her şey tam olmuyor. En çok ailemizi özlüyoruz ve onlarla sorunlarını paylaşmakta zorluk çekiyoruz.
Ama tabiatı ve zamanı doyasıya kullanabiliyoruz. Mesela çocuklarımız, okulun ders zili çalınca evden çıksalar bile yetişebiliyorlar. Nisan ayından Kasım ayına kadar her gün denizdeyiz. İşimizin içinde zaten yaylalar, nehirler ve benzeri doğal güzellikler var. Ayrıca etrafımızda bizler gibi ailelerde var. Dostlarımız çoğunlukla Alman, iskandinav, İngiliz, İrlanda veya Hollandalılar. Burada yerleşik 20.000. yabancı uyruklu insan var.
Eşim de ben de öğretmenlik ve turizmi beraber yürüttüğümüz için avantajlarımız oldu. Şu an birçok çocuk okutuyoruz. Sokak köpeği çiftliğimiz var, yanımızda çalışan Alman, Norveçli veya İrlandalılar var."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder